Yaşlanmayı nasıl yavaşlatabiliriz?

Yaşlanmayı nasıl yavaşlatabiliriz?

Yaşlanma hepimizi çok yakından ilgilendirir ve insanlar binlerce yıldır yaşlanmayı yavaşlatmaya çalışır, tedavi yöntemleri ararlar. Çoğumuzun da bildiği gibi beslenme, hareket, stres, spor, bakim yaşlanma sürecini çok yakından olumlu yada olumsuz etkilebileyen konulardır. Size ben bugün, saydığım bu faktörlere daha fazla değinmeden, tıbbi imkanların sunulduğu PRP tedavisinin faydalarından bahsetmek istiyorum. Çünkü günlük iş hayatımda bana sıkça sorulan sorulardan bir tanesi olan:

„Semra Hanım içinde kimyasal bilesimler olmadan tamamen doğal yöntemlerle genç kalmanın yöntemi var mi?“

Aslında cevabı da çok basit. Kısacası PRP ile. Zaten en güzel yanı, yan etkisiz ve tamamen doğal olması. Vücudumuz öylesine mükemmel bir sistem ki, kendi onarımıyla herşeyini içinde barındırıyor. Bu özellikleri tıp dünyası100 yıl öncesi bulmuş ve geliştirmiş birşekilde bizlere sunuyor. En çok da kullanılan alan ise sebebi bilinmeyen hastalıklarda.

Kelime itibariyle PRP´yi biraz açalım. PRP ingilizce Platelet Rich Plasma´dır.

PRP dediğimiz kendi kanımızdan oluşan bir iyilik maddesidir. Trombozit ile zenginleştirilmiş plazma. En pozitif faktörü de emniyetli olması, çünkü yabancı madde verilmiyor ve içermiyor. Kanın en zengin yeridir PRP.

Biliyorsunuz hacamat tedavisinde de her zaman söylediğim gibi, bir yeri iyileştirmek istiyorsak o bölgeye kan getirmemiz gerekiyor. Kansız bölge ölüdür, ağrı yapar, organ yavaşlar, tembelleşir, kan dolaşımı kesilir, kireçleme olur hatta iltihap bile yapabilir. Dolayısıyla bir yeri iyileştirmek istiyorsak kan ile tedavi şarttır. Bir yerde kan olduğu zaman orada iyileşme başlıyor, oksijen dolaşımı sağlanıyor, mineraller ulaşıyor, trombozitler etkili oluyor. Özellikle trombozitleri ilk yardım çantası gibi görebiliriz. Nerde sorun varsa oraya gider ve iyileştirmeye çalışır.

Vücudumuzda aşağı yukarı 5 litre kan dolaşır. Kanımızda iyileştirici faktörler bulunur. Bunlar trombositlerdir. Nasıl bir yerimizi kestiğimizde damarların açılması sonucu kanama oluyorsa, bu kanamayı küçük hücreler ile, yani trombositler, yapışkan görevi yapıp kapatıyor. Bir süre sonra burda doku tamir oluyor ve yeniden damarlar yeniden deriler oluşturuyor.

Bunu sağlayan trombositler kanımızdan, içinden ayrıştırarak herhangi bir bölgeye verilirse, dokunun iyileşmesi çok hızlandırımış olunur. Çünkü trombozitler burda yara varmış gibi fonksiyon göstermekte ve vücudun iyileştirici faktörlerini oraya çağırmaktadır. Peki kanımızda ne kadar trombosit var. Bir 10 ml tüp büyüklüğünde onda birden daha az miktar trombosittir.

Bu maddeyi nerelere verdiğimiz zaman iyileşir?

Kozmetik alanda:

  • Saç dökülmesinde
  • Zayıf saçları güçlendirme
  • Saç ekimi sonrası (ameliyat sonrası ekilen saçların daha iyi tutması için saç dipleri güçlendirilir )
  • Yüz/ Cilt gençleştirme, dolgu
  • Dudak bölgesinde dolgu
  • Göz altı morluklarında uygulanır

Ağrı Tedavisinde:

  • Eklemlerin kıkırdak iyileşmesini sağlamak için
  • Bel boyun fıtık bölgesinde doku tamirini artırmak için
  • Tendinit dediğimiz eklemlerin enflamasyon durumlarda, kas yırtıklarında, bağ dokuların özellikle ayak bileği, diz ağrılarında/ yırtıklarında tamirlerinde enjeksiyon halinde üçer dörder hafta arası yapılır
  • Akne ve akne izlerinde
  • Yaralarda, yara izlerinde kullanılır
  • Sebebi bilinmeyen rahatsızlıklar örneğinÇocuksuzluk“ vs.

Genel anlamda bu tedavilerde „Heilpraktiker‘e – Doğal Tedavi Uzmanınızagittiğiniz zaman kansızlık durumunuzun olmaması lazım, Hepatit, Aids v.b. gibi bulaşıcı hastalığınız olmamalı. Kan sıvılaştırıcı ilaçlar kullanıyor olmamanız ve Hemofili gibi kan ile alaka rahatsızlığınız da olmamalı.

Hangi yaşlarda bu yöntem daha etkilidir. Kuşkusuz gençlerde bu tedavi yöntemi daha etkili oluyor, çünkü onlarda trombozit hücre iyileşmesi daha fazladır. Anemi olanlarda ise daha az oluyor.

Sizlere tavsiyem yaşlılık süreci durmadan devam ettigi için, senede bir iki defa koruyucu olarak yaptırmaya özen gösterin.

Sağlınızı ve güzelliğinizi korumak sizin elinizde.

Saglıcakla kalın,

Doğal Tedavi Uzmanı (Heilpraktikerin)

Semra Ersoy

Noch keine Kommentare bis jetzt

Einen Kommentar schreiben