Not Defterim: Prof. Dr. Nevzat Tarhan´nın seminerinden: Aile, Gençlik ve Bağımlılık

Not Defterim: Prof. Dr. Nevzat Tarhan´nın seminerinden: Aile, Gençlik ve Bağımlılık

HAYAT TERCİHTİR

Hayat tercihtir sloganıyla 26.11.2016 Prof. Dr. Nevzat Tarhan ve Prof. Dr. Nesrin Dilbaz Köln´de seminer verdiler. İlgi çok büyüktü. Üniversite salonu doldu taştı. Ne de olsa her ikisi branşlarında başarılı, tanınmış ve sıkça televizyona çıkan Uzmanlar. Dolayısıyla o gün öğrendiklerimi sizinle paylaşmak istiyorum. Not aldıklarım sadece bana kalmasın. Not ettiklerim, gelmek isteyip de yetişemeyenlere gelsin. Benim ailede bağımlı genç var, evladım var veya benim evladım hiçbir zaman bağımlı olmasın, nasıl yetiştirebilirim evladımı diyenlere mutlaka okusun.

Not ettiklerimi affınıza sığınarak fazla kelimelerle süslemeyeceğim çünkü acizane fikrim o toplantıda her geçen cümle çok önemliydi. Ve çok uzun tutup sizi uzun ve karmaşık bir metin ile kafanızı karıştırmak istemiyorum.

Direk konuya giriyorum, Uzmanın değerli sözleri:

Prof. Dr. Nevzat Tarhan:

  • Mutluluk yatırım gerektirir.
  • Mutluluk kendiliğinden olan birşey değildir, zahmet ister.
  • Dış ve İç Mutluluk vardır.
  • Dış mutluluk ise çok çabuk kaybolur. Para pul dış mutluluktur.
  • İç Mutluluğa çalışmalıdır insan. Önemli olan budur.
  • Uçurtma farzedin. Uçurtmayı ne uçurur? Hayır sadece rüzgar değil. Rüzgara karşı durduğunuz pozisyondur asıl püf noktası.
  • Necip Fazıl Kısakürek: "Ey Düşmanım, benim hızımsın".
  • Başarısızlık yoktur, pes etmek vardır.
  • Bencil yani egoist insan her gelen eleştiriyi yanlış anlar ve tersine çeker.
  • İki çesit zeka vardır. Biri mantıksal zeka biri de duygusal zeka. Mantıksal zeka örneğin komandayı kullanamayan bir teyzeyi farzedin, ama dugusal zekası çok güçlü olabilir, o da herkes ile iyi anlaşan, sevilen, sayılan ve empati kurabilen bir teyzedir.
  • "Duchenne gülümsemesi" bulunan kimseler daha az boşanırlar. Ve ortalama 8,5 yıl daha uzun yaşıyorlar.
  • Aileyi bir arada tutan 10 değer: Meşveret: Soruların karşılıklı istişarelerle ve katılımlarla çözüleblilnmesi.

    Eşitlik: Aile içi kurallara uyma noktasında zaman, özgürlük ve sorumluluk dağılımında, fırsatların kullanımında herkes eşit muamele görebilmelidir.

    Özerklik: Her birey kendini aileye hem ait hissetmeli aynı zamanda da özgür hissedebilmelidir.

    Hakkanıyet: Hak kullanımında herkes kendisini adil bir ortamda hissedebileceği dağılım olabilmelidir. Ebeveyninin ve çocukların hakları konusunda sınırlar belirli olmalıdır.

    Sevgi: Sevginin oluşturduğu sıcak ilişkiler ailenin en kıymetli bağıdır, şefkati, fedakarlığı ve empatiyi bu duygu besler.

    (Diğer 5 değeri yazmaya fırsat olmadı maalesef).

  • Ahlaki değerlerin Eğitimi çok önemli. "Vazo Örneği"Bir çocuk annesine çiçek hediye etmek ister. Vazonun içine koyar ve annesinin odasına getrirken vazo elinden kayar, düser ve kırılır.

    Tip 1 Anne: Anne cok fena şekilde kızar, neden vazoyu kırdı, düşürdü diye. Çocuk bu sefer yalan söylemeye başlar ben kırmadım diye vs.

    Tip 2 Anne (olması gereken anne): Çocuğun korkusunu alır. Bir vazonun ondan değerli olmadığını hissettirir ve neden kırdı diye değil de vazoyu neden getirmek istedi diye sorar.

    Tip 1 Anne çocugunu korkak yetiştirir, yalana meğilli yetiştirir, iyilik etmeye karşı travmalı yetiştirir. İleride çocuk iyilik edersem yine de değer görmem o zaman iyilik etmem diye de yetişir.

    Tip 2 Anne çocuğunu saygıyı, sevgiyi öğretir. Hemen kızmamayı ve ailede yalanın prim almadiğini öğretir.

  • Bu tür eğitime fırsat eğitime diye adlandırılır. Problem odaklı eğitimdir. Bu tür vakaları kazanıma dönüştürmek gerekir.
  • Birisi olmadığında da doğru olanı yapabilmenin sonucu „Sevgi ve Güven“

    ÇOCUĞUNU ÖYLE KARŞILAKİ; eve geldiği zaman en güzel yere geldiğini hissetsin

    EŞİNİ ÖYLE KARŞILAKİ; yanına geldiği zaman, en doğru insana kavuştuğunu hissetsin

    ANNENİ ÖYLE KARŞILAKİ; doğumundaki ağrıları lezzetle takas etsin

    BABANI ÖYLE KARŞILAKİ; ömür boyu bir başka evlada imrenmesin

    FAKİRİ ÖYLE KARŞILAKİ; ona serdiğinden büyük, bir dua sofrası sersin

    ZENGİNİ ÖYLE KARŞILAKİ; gönlünü gördüğünde, kendi gönlündeki fakirliğinden kahretsin

  • İyi insan olmak sadece erdemli olmak değildir, aynı zamanda da VAROLUŞUMUZ için ödediğimiz bir kiradır.“ sözleriyle değerli Tarhan Hocamız konuşmasını bitirmiştir.

Prof. Dr. Nesrin Dilbaz:

  • Uyuşturucu hakkında bilgi verdi.
  • Anlık Hazlar vardır, uzun vadeli huzur karşısında.
  • Şimdi anneler geliyor ve diyorlarki, hocam benim çocuğum çok sinirli, sürekli şu bu tavırlarda bulunuyor. Dr. Dilbaz:"Benim zamanımda buna edepsizlik denirdi.":)
  • Anneler de çok is bitiyor. Çocuklarını küçük yaşta yanlış yetiştiriyorlar. Örneğin: Çocuk yemek yer ve sonra ben doydum der. Ama anne der ki, yok evladım sen doymadın, şunu da ye bunu da ye. Sen anlamazsın doyduğunu diye der ya da bu mesajı verir.
  • Hatta anneler vardır derler ki, çocuğunun karnı ağrıyor diyecek yerine, KARNIMIZ agrıyor. Yani çocuk için tüm kararlar alınır, çocuk hiçbirseye karar veremez olur.
  • Ceket misali aynısı. Çocuğum al ceketini üşürsün. Mesaj: Sen anlamazsın üşüdüğünü ben sana söylüyorum, söylerim. vs. Bunun gibi örnekler çoktur.
  • Bu 14-17 yaşa kadar devam eder. Bu tür eğitim olunca çocuk ergenlik yaşına geldiğinde baş kaldırır. Ve haz üzerine yetişir.
  • Beynimizde bağımlılığa karşı yatkınlık var. Doğal olarak endorphin salgiıar. Ama tabbiki bunu salgılaması için efor, zahmet ister. Kalkmak, Spor yapmak, sevmek vs.
  • Kokain, heroin, alkol, nikotin, morfin, benzo ilaçlar, THC, kompulsif seks, kumar, gıda, egzersiz vs. Hepsi de endorphin salgılatır vücuda. Salgı derecesi farklıdır. Bir sıgaranın salgılattığı endorphin örneğin kokain ile aynı değildir.
  • Doğal ödüller Dopamin düzeylerini arttırır örneğin Gıda, Seks, Alkol...
  • Maddelerin Dopamin düzeyi üzerine etkileri grafikte gösterildi.

  • Uyuşturucu beyin tomografilerde peynir gibi delik deşik görünür.
  • Gençler arası ottur zararı yoktur söylemleri var maalesef. Bilmezler ki Marihuana şizofrenliğe yol açar ve o da beyini delik deşik eder.
  • Risk etmenleri: Ailesel

    Ergenin gelisiminde aktif rol almamış olma

    Disiplinin var olmaması

    Ailenin de madde kullanıyor olması

    Aile içinde ayrılmaların sıklığı

    Madde kullanımıyla ilgili işlevsel olmayan tutum ve davranışlar

    Tolerans seviyesi

    Çocuklardan uzak olma

    İlişki bağlarının zayıflığı

  • İletişim İpuçları:

  • Dinleme

  • Dikkatle dinleyin, sözünü kesmeyin, o konuşurken kendi söyleyeceğinizi hazırlamayın,

    çocuğun sözünün bittiğinden emin olana kadar bekleyin

  • GÖZLEME

  • Çocuğun yüz ifadesi ve vücut dilini anlayın. Sinirli mi, rahatsız mi veya rahat mı görünüyor?

  • Cevap verin

  • Şunu yapmalısın“,“senin yerinde olsam“ veya „ben senin yaşındayken“ ile başlayan cümleler yerine“ilgimi çekti“, veya „anlıyorum ki bu bazen zordur“...gibi cümlelerle başlamak cevap vermek için daha uygun olur.

  • Eğer çocuk size duymak istemediğiniz şeyler söylüyorsa, sakın sakın bunu yadsımayın

  • Her durum için çocuğa önerilerde bulunmayın, ne anlatmak istediğini anladiğınızdan emin olun.

  • Ergenlik dönemi ne zamandır:Erken ergenlik: 12-14 yaş arası

    Orta Ergenlik: 14-17 yaş arası

    Geç Ergenlik: 17-19 yaş arası

  • Ergenlik dönemlerinde çocuklar sıkça kendilerine veya da başkalarına sorarlar benim hakkımda ne düşünüyorlar ve ben aileme, anneme veya babama benziyor muyum diye.
  • Mutat anne yani yutan anne dedikleri çocuğunun madde kullanmasına yol açıyor.
  • Maddenin başlama nedenleri1. Merak

    2. Arkadas Başkısı

    3. Problemleri unutmak

    4. Kafa bulmayı istemek

    Ve en önemlisi kendisini bir gruba bağli hissetmesi veya bağlı olması.

  • Madde kullanımın basamakları vardır.1. Evre Deneysel 2. Evre Sosyal 3. Evre Kötüye kullanım 4. Evre Bağımlıklık
  • En fazla kara para uyuşturucu maddede döner dünyada.
  • Madde kullanan insanların rakamları artıyor.
  • İlk bağımlılık esrar oluyor.
  • Hapların üstüne resimler veya kelimeler basıyorlar ilgi çeksin diye. Cinselliği kullanarak reklam yapıyorlar.
  • KORUYUCU HEKİMLİLİK EN ÖNEMLİSİ
  • En büyük çatışma:1. GÜVEN (Çocuğa inanmalıdır)

    2. Riskli davranışlarda bulunmamak

  • Ailelere Öneriler:1. DİNLEYİN sonra konuşun

    2. Tehdit etmeyin

    3. Yargılamayın

    4. Sorgulamayın

Bu sözlerden sonra çalıştıkları hastaneden bahsettiler. "NP Hospital Europe Health and Education (Üsküdar Üniversitesi)“. Düzgün bir anamnez yapılıyor, hastalık öyküsü, idame tedavi vs. yapılıyor. Maalesef Almanya´nın devlet sigortası bu hizmeti ödemiyor, sadece acil durum olursa ve "Auslandsversicherung" yapıldığı takdirde bu acil durumdaki tedaviyi ödüyorlar.

Soru cevap bölümünde güzel bir soru soruldu. Bağımlı olan veya kullanıyor diye şüphelendiğimiz insana nasıl yaklaşabiliriz. Cevabı:

  • Bağımlılık konusunda çok ısrarlı olmayın.
  • Sıklığı, miktarı hakkında normal olmadığını düşündüğünüzü söyleyin.
  • İstersen birine danışalım diye yaklaşın ve Doktor da aynı fikir de mi değil mi diye öğrenmek istediğinizi söyleyin. Öğrendikten sonra bir daha üstelemeyeceğinizi söyleyebilirsiniz.

Karıkoca hakkında soru soruldu. Sorunlar aşılabilinir mi diye, cevap:

  • İyi niyet ve sevgi varsa problemler, ilişkilerde aşılıyor.
  • İlişkideki dönemler:1. Balayı/Romantizm Dönemi

    2. Güç ve Kişisel tartışmalar Dönemi

    3. Bağımlılık Dönemi

  • Ego savaşlara dönmeyin.
  • Tamamlayıcı Tip bu tip evliliklerde neler yapabiliriz diye cevap bulmaya çalışır.
  • En büyük hata ise "Geçmişe dönmek", ilişkiyi çok yıpratır.
  • Olaydan ders alıp almamak çok önemli, hataları yüze vurmamak lazım.

Bu sözlere birşey eklememek üzere hosça ve sağlıklı kalın diliyorum.

Semra Ersoy

Noch keine Kommentare bis jetzt

Einen Kommentar schreiben